Browse Zazaki – Turkish
h
ha 1 unspec. var. of a 1 o ; onu_(gçmş. zmn. gçşl. fiillerde)
habire zf. adv habire ; sürekli
hal is. e. nm hal ; durum hal u mesel olay
hal - keyf is. e. nm hal-keyif Hal – keyfê to çıtewro? “Halin, keyfin nasıl?”
hawtayıne sayı num yetmişinci
hay a ser daene gçşl. fiil gçşl. fiil uyarmak
hayde ünl. ünl. haydi! hayderê ünl. çğl. haydi! Hayde şime! “Haydi gidelim!”
hazır s. adj hazır Heyder, maê hazırime, şonime sûke; tı nênê? – Vınderên, ezo yenan! “Haydar, biz hazırız şu an, şehre gidiyoruz; sen gelmiyor musun? – Bekleyin, geliyorum şimdi!”
hekmete is. d. nf hikmet, güç
helak biyaene gçsz. fiil gçsz. fiil mahvolmak, helak olmak “Helak biyan.” “Mahvoldum, öldüm.”
hele edat adp hele ; bir Hele qaytê… “Bak hele…” Hele seyr ke! “Bak hele!”
helme is. d. nf an ; lahza helmê adv bir an
hende 1 zf. adv kadar ; bu_kadar Hende beso. O kadarı yeter 2 misli A du hendi to ra derga. O iki misli senden uzun. hendê ... nm ... kadar hende ke o_kadar_ki
Heq 1 is. e. nm tanrı, Allah Heq razi bo! “Allah razı olsun!” “Heqi kenê!” “Allahını seversen!” syn Ella Homa 2 s. adj gerçek ; heq